Satış toplantıları satış yönetiminde satışçıları harekete geçirmek için en etkili yöntemlerden biridir. Satış yönetiminde bilgi, sorun çözme, koordinasyon, eğitim tipi toplantılar dışında kalan en önemli toplantı tipi ise yönlendirme ve harekete geçirme toplantılarıdır. Yönlendirme ve harekete geçirme toplantılarında satışçıları etkileyen en güçlü söylem ise dokunaklı bir açılış konuşmasıdır. Uzun seneler devam eden bölge satış yöneticiliğim boyunca sayısız toplantılarım oldu. Kaba bir hesapla haftalık periyotta en az bine yakın satış toplantısının planlayıcısı ve uygulayıcısı oldum. Bu toplantıların büyük bir kısmı satışçıları güdülemeye yönelik harekete geçirme toplantısı niteliğindeydi.
Toplantı içerikleri neredeyiz? Nereye varmak istiyoruz? Nasıl? Sorularının cevapları ile sonuca ulaşıyormuş gibi görünse de asıl maharetin dokunaklı açılış konuşmaları ve yarattığı metaforda olduğunu biliyordum. Önemine inandığım bu nedenden dolayı günler öncesinden yapacağım toplantılara farklı bir hareket enerjisi getirmesi için dokunaklı açılış konuşmaları hazırlıyordum.Esin kaynağım ise satışçıların orijinal meslekleri,eğitimleri,ideolojik bakışları ile duygu ve mantık dünyalarına koyduğum büyüteçti. Bu büyüteci çoğu kez doğru alana yaklaştırdım ve olumlu sonuçlar aldım. Yaptığım açık uçlu tek soruluk anketlerde işimi kolaylaştıran araçlardandı. Hem büyüteç etkisinin hem de açık uçlu soru anketinin kesiştiği ortak nokta ise çoğu kez psikoloji dünyasıydı.
Bu ortak buluşma noktasında satışçıların motivasyonunu olumsuz yönde etkileyen en önemli faktörlerden birinde “Korku” olduğunu gördüm.İstisnasız her dönem başarısızlık korkusunu tespit ettim ve gözlemledim halde başarısızlık korkusunun psikolojisi üzerine yapacağım dokunaklı açılış konuşmaları beni sonuca götürecek toplantılarında başarısını arttıracaktı. Nitekim çoğu kez de böyle oldu.
Nasıl mı? İşte size satışta satışçının başarısızlık korkusunu yenecek; Dokunaklı bir açılış konuşması, Aslında başarısızlık korkusunu satışın ruhunda barındıran çoğu kez bir “Ceteris Paribus” durumudur. Bu durum iktisat biliminde diğer tüm durumlar sabitken anlamına gelen bir kalıptır. Kontrolümüz dışındaki değişkenleri yok saymaktır “Ceteris Paribus”
Bana göre bu analiz yöntemi tam anlamıyla olumsuzlukları hiçlik olgusunda yok sayma becerisidir. Bu yüzden her zaman bizler enerjimizi kesen o başarısızlık olgusunu yok sayarız. Bu yoklukla var olan değerleri daha da güçlendirebiliriz. Biz satışçılar kendi sınırlarımızın farkında olsak da sınırsızlığı yeğleriz. Başarısızlık korkusuna hiçbir koşulda yer yok. Kaybetmeyi göze almak kazanmak için hala gelişmeye açık olduğumuzun bir göstergesidir.Satış ekiplerinde kaybetmek yetkinliğimizin küçümsenmesi değildir. Kazanabilmemizin temel gayesidir.
Ali Kayacan.
Bu yazı 18-6-2015 tarihinde Harvard Bussines Review Türkiye Blog sayfasında yayınlanmıştır.
Ali KAYACAN © 2017 Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Bilgilendirme |