Yıllar içerisinde satış yönetiminde bilgim ve deneyimim arttıkça kendi tarzımı da oluşturduğumu gördüm. Zaten beklenen ve olması gerekende bu olmalıydı. Eğer böyle olmasaydı dikte eden, emir veren teorik bilgi, öğrenmeye sebep olmayacak kışkırtıcı bir araç olarak kalacak ve ben de uygulamaya geçemeyecektim. Zira bilgiyi pekiştirmenin en iyi yolu kendi tarzınızı geliştirmenizdir. Bu hem size özgüven sağlayacak hem de o konudaki kaygılarınızın bir göstergesi olan stres katsayınızı oldukça aşağıya çekecektir.
Ben de satış koçluğunda içselleştirdiğim bu tarzı yıllarca aşağıdaki gibi yorumladım ve kullandım.
Satış yöneticisi, satışçıya müşteri ortamında ya da satış ofisinde satış konusunda örnek olmalı, test etmeli ve onunla birlikte sinerji yaratmalıdır. İşte örnek olma diye adlandırdığım bu durumu bilimsel zeminde psikolog Albert Bardura “Model alma” olarak tanımlamıştır. Hatta oyuncak bebek Bono ile yapılan basit deneyleri ile bilim tarihine girmeyi başarmıştır. Ödül ve ceza pekiştirmesi olmadan da insanların gözlem ve taklit yolu ile öğrenebileceklerini ve davranış değişimi yapabileceklerini kanıtlamıştır.
Model olma, satış yönetimi içerisinde değerlendirilmesi gereken satış yöneticisinin satış temsilcisine örnek olduğu satış koçluğu becerisidir.Satışçı tarafından değerlendirilen bu yönetsel beceri ise satışçı nezdinde “Model alma” dır
Satışçı ve yöneticisi arasında bir anahtar kilit ilişkisinde olan bu yönetsel beceri birçok saha yöneticisinin kaçındığı bazılarının ise isteyerek yaptığı bir koçluk faaliyeti olarak ortaya çıkmaktadır.
Bence satışta “Hayati bir fonksiyon” olarak değerlendirilmesi gereken de bir yönetici yetkinliğidir. Hayati bir fonksiyon olarak tanımladım çünkü yöneticiliğimin ilk yıllarında bu durumu acı bir tecrübe ile test ettim. Ve sonrasında ben de daima bazılarının içerisinde yer aldım. O yıllarda çiçeği burnunda bir yönetici olarak satışı rakamlarla yönetmenin yeterli olacağını düşünmüş olmam ve teorik telkinlerle saha da sadece kontrol mekanizmasının işleyeceğine inanmam kısa bir dönem için bana hata yaptırmıştı. Hata büyüktü ama onanmaz değildi. Tabii ki egoizmden sıyrılıp onarmasını bilenler için satışları sürekli kötü giden bir ekip üyesinin beni müşteri alanında ve antrenman sahasında (Satış ofisinde) kendisine doğru görüşme örnekleri göstermediğim için eleştirmişti. Ve eleştirmekte çokta haklıydı. Görüşmemiz benim açımdan bir milât onun açısından da bir miad olmuştu. Zira satış rakamları kötü olduğu için yeni kurulan tanıtım ağırlıklı bir ekibe gönderilmişti. Artık yöneticisi olamayacaktım.
Onun gelişmesi gereken yönlerini bildiği halde ona yardımcı olmayan süper egosu gelişmemiş bir başka yöneticinin ekibinde de daha fazla barınamayacaktı. Ekibimdeki bu satışçının gider ayak beni eleştirmesi bende uzun yıllar bir alışkanlık yaratacak durumun da motivasyon fitilini çoktan ateşlemişti.
Onun bu yapıcı eleştirisi sayesinde ekip yöneticiliği yaptığım uzun yıllar boyunca bir koçluk becerisi olan “Model olma” yetkinliğimi hiç ama hiç aksatmadan tam bir anahtar kilit ilişkisi içerisinde yıllarca kullandım.
Ali Kayacan
Ali KAYACAN © 2017 Kişisel Verilerin Korunması Kanunu Bilgilendirme |