Elinizde kağıt kalem olunca özgürlükte sizin oluyor. İşte bu yüzden bu teknik yazının konu başlığı benim tasarrufum. İlk satırda böyle egosantrik açıklamaya ihtiyaç duyma sebebim şuydu... Satış yönetiminde Gestalt terapisi satış literatüründe geçmişte ya da günümüzde var olan bir konu başlığı değildir. Ancak bu konudaki düşüncelerim tabii ki öğrendiklerimle sınırlı ve zihin dünyama bıraktığı ilk izle ilgilidir.O da  Gestalt psikolojisinin ana prensibidir. Başka bir deyişle zihnin kendi kendisini algıladığı şeylerde bir bütün görmeye organize etmesidir. Buradan yola çıkarak bu bilginin yazdıklarımla birlikte satış yönetiminde yer almasını sağlayabilirim.

Önce bu iki değişik konunun birbiri ile örtüştüğü durumu değerlendirmek gerekir.Psikolojide Gestalt Psikolojisi olarak bilinen bu Alman ekolünün uygulaması bir başka ifade ile terapisi şöyle ifade ediliyor.“Bu ekolün terapisti insanı bir bütün olarak görür, problemleri ya da probleme yol açan belirtilerden ziyade kişinin yaşam tarzının, iş ve ev hayatının, beslenme alışkanlığının, aktivite durumunun, hobi ve  ilgi alanları gibi tüm ayrıntıları bir bütün olarak algılar ve değerlendirir.”

Gestalt psikolojisi çocukta sorun varsa aileyi de inceleyelim diyen bütünsel bir bakış açısını da sergiler. Edebiyatın sihirli gücüne sığınarak şöyle diyorum “Teşbihte hata olmaz”.O halde sorunlu, başarısız, düşük motivasyonlu satışçılar için Gestalt terapisinden etkilenmek işimizi kolaylaştırır mı ?

Cevabı hemen vermek yerine bir paragrafta açıklamayı konu başlığının farkı itibariyle önemsiyorum. Şöyle ki müşterisi ile satış iletişimi kuramayan ve bu yüzden sonuca ulaşamayan satışçı için iş ve aile yaşamı arasındaki dengeyi, ilgi alanları ile düşünce dünyası arasındaki bağı bir bütün olarak algılamak işletme yöneticilerinin görevidir. Hatta bir Gestalt terapisti edasıyla satışçıdaki sorunun bütününü değerlendirerek gidermeli onu sonuca ulaşma konusunda isteklendirmelidir.

O halde satışçıda sorun varsa yöneticisini inceleyelim yaklaşımı da bütünsel bir bakış açısını sergiler diyebiliriz.

Ali Kayacan.