Geçenlerde katıldığım çevrim içi  psikoloji eğitiminde karşıma çıktı bu etki… Aslında farkında  olduğum ancak adlandıramadığım bir durumdu benim için… Nitekim eğitim sonunda söz konusu durum olgu  halinden çıkıp bilgi haline dönüştü. Üstelik inandırıcılığı yüksek, sürükleyici ve harekete geçiren referans bilgi niteliğine büründü.

Maruz kalma etkisinin pazarlama ile ilgisi nedir? Diye sorabilirsiniz. Ancak ben bu özel psikolojik etkiyi ilk duyduğumda hemen bağlantıyı da kurdum. Kurduğum bağlantının özü şu: Müşteri ilişkileri yaklaşımı ile ikna edip pazarlamada tutundurmayı benimseyenler ile reklamcılık alanı tamamen bu etkinin varlığı ile vücut buluyor.

Yetmişli yıllarda konuyu ele alan psikolog Robert Zajong bu etkiyi aşinalık etkisiyle açıklıyor. Aşinalık prensibi olarak da bilinen bu durum “Bir uyarana ne kadar maruz kalırsak onu  o denli olumlu değerlendiririz mantığı ile açıklanıyor ”Yani bir başla ifadeyle kişi ,kelime, ses, resim, yüz fenomenine maruz kalan insanlar karşılaştıkları olguyu olumlu olarak değerlendirirler. Ayrıca bu yorumlama sürecinde karşılaştıklarına güven duyarlar ve onun varlığı ile ikna olurlar. Bu prensibe farkında olmasanız dahi birçok tercih sebebinin temeli budur.

Müşteriler sık iletişim kurdukları satışçılara aşina oldukça tercihlerini satışçı lehine kullanırlar. Ayrıca ikna edilebilmelerinin sebebi bu etkinin ortaya koyduğu sonuçtur. Müşteri ilişkileriyle ilerleyen sektörlerin abone müşteri yaratmaları ya da sık görünen reklamların bizi etkilemelerinin de yegâne nedeni budur.  Tabii ki konuyu pazarlama başlığında değerlendirmemin sebebi de bu etkidir.

Sonuç olarak bu başlığın ben de bıraktığı etki…

“Öğrenmek güzel… Bildiklerinle öğrendiklerin arasında bağ kurmak bir başka güzel.”

Ali Kayacan